|
|
|
Akupunktur ve Tarihçesi
Doğu’nun zengin kültürü hiç bir zaman gözden düşürülememiştir.Bir dönem dış kuvvetlerin baskısı ve iç çatışmaların etkisi altında uzun bir süre durgunluğa girmiştir. Mao Tse-Tung ile gelişen Çin Devrimi’nin süreci içinde ilaç sanayiinde adeta bir “Rönesans” yapılmış ve ileriye yönelik büyük bir atılım gerçekleştirilmiştir. Böylece; içeriğini tamamen koruyan ve başarılı olan eski tedavi yöntemleri yeniden keşfedilmiştir.
Mao Tse-Tung “akupunktur” için “- Bu halk ilacı büyük bir hazinedir” demiştir. Ayrıntılı bilgiler içeren ilk akupunktur kitabı M.Ö.2598 yıllarında yazılmış olan "Huang di Neiging Souwen”dir. “Sarı İmparator’un Dahili Tıp Klasiği” diye de anılır.
Akupunktur sadece Çinliler’in kullanmış olduğu bir yöntem değildir. M.Ö.1550’den kalma “Ebers Papirüs”ü, Eski Mısır’a ilişkin tıbbi incelemelerin en önemlisidir. Bu eserde “Vessel’ler” konusunda yazılmış bir kitaptan sözedilmektedir. Tasvirlerde bu sözcüğün “akupunktur meridyenleri” ile eşdeğer olduğu anlaşılmaktadır.
Güney Afrika’da “Bantu”lar bazı hastalıkların tedavisinde vücudun bazı yerlerini çizerler.Bazı Arap kabilelerinde siyatik tedavisi için vücudun bir bölümü madeni bir çubukla çizilir.Bazı Eskimolar’ın keskin taşlarla akupunktur uygulamaları yaptığı saptanmıştır.
Uzun yıllardan beri deneyler ve gözlemler ortaya koymuştur ki; akupunktur ile gerçekleştirilen tedaviler geçici etki değil kalıcı etki sağlamaktadır. Çünkü Doğu’da barutun, kağıdın, çiçek aşısının, porselenin, ipeğin, pusulanın bulunmasından çok önce Çinliler hastalıklarını akupunktur ile tedavi etmekteydiler. Sarı İmparator Huang Di Neiging Souwen (M.Ö.2698-2598) uzun yaşamı boyunca akupunkturun dışında tekerlekli arabayı ve parayı bulmuş, müziği belli bir sistem ve düzen içerisine koymuş ve ilk defa bilimsel olarak yıldızları incelemiştir.
Akupunktur, 1950’den sonra Avrupa’da ve Amerika’da bilimsel verilerle günümüze kadar geliştirilmiştir. Fransa’da Dr.Paul Nogier, Kulak Akupunkturu’nun esaslarını bulmuştur. Beijing ( Pekin ) Üniversitesi Tıp Fakültesi Müzesi’nde büyük Türk hekimlerinden İbn-i Sina’nın portresini gördüm. Hayatı ve inandığı tıbbın esasları ile Doğu Tıbbı ve akupunktur örtüşüyor. İbn-i Sina’nın, Hippokrates’in tıbbında; doğal tıp, bitkisel tedaviler, masaj gibi yöntemler temeli teşkil ediyordu.
Akupunkturun ana prensipleri binlerce yıldan beri değişmemiştir. Değişen bazı teorik esaslar ve filozofik ayrıntılardır. Değişmeyen; akupunkturun şaşırtıcı başarısıdır. Bizlere düşen görev; Doğu-Batı sentezini iyi yapmak, Türk Hekimleri olarak sağlam bilimsel verilerle bu başarıya tanıklık etmek, ispatlar getirmektir.
Akupunktur
Akupunktur
|
|
|
|